İsrail'de tutuklu olan Filistinli esirlerden biri olan Maher al-Akhras, 103 günü açlık grevinde geçirdikten sonra serbest bırakılmıştı. Ancak, hala hastanedeyken "İsrail hükümeti, bizi öldürmek mi istiyorsunuz?" diye sordu. El-Akhras, İsrail'in keyfi gözaltı politikalarına ve insan hakları ihlallerine karşı bir direniş göstermişti. Ancak, serbest bırakılmasının ardından devam eden sağlık sorunlarıyla mücadele etti. Yaşadığı zorlu süreci yoldaşları ve destekçileriyle paylaşırken, İsrail hükümetini de sert bir dille eleştirdi.
İsrail'in Filistinli esirlere karşı uyguladığı zulüm ve keyfi gözaltılar, uluslararası insan hakları kuruluşları tarafından defalarca kınanmıştı. Ancak, İsrail hükümetinin bu politikalarından geri adım atmaması ve esirlerin insanlık dışı koşullarda tutulmaya devam etmesi büyük bir endişe kaynağı olarak görülüyor. Filistinli esirlerin maruz kaldığı kötü muamele ve insanlık dışı koşullar, uluslararası toplumun sessizliği karşısında daha da derinleşiyor.
Maher al-Akhras'ın açlık grevi eylemi, İsrail hapishanelerindeki genel insan hakları durumunu gündeme getirirken, Filistinli esirlerin yaşadığı zorluklar ve mücadeleleri konusunda da bir kez daha dikkatleri çekti. Uluslararası toplumun, İsrail'in keyfi gözaltı politikalarına ve insan hakları ihlallerine karşı daha güçlü bir tutum sergilemesi ve Filistinli esirlerin haklarını savunması gerektiği vurgulanıyor.