Erzincan’da meydana gelen deprem, Türkiye’nin doğal afetlere karşı hazırlığını yeniden gündeme getirdi. Türkiye’nin önde gelen deprem bilimcilerinden Naci Görür, son gelişmeler ışığında dikkat çeken açıklamalarda bulundu. 6 Ekim 2023 tarihinde meydana gelen bu sarsıntı, hem yerel hem de ulusal düzeyde geniş yankı buldu. Görür, uzmanlığı ve deneyimi ile Türkiye’deki olası depremleri değerlendirerek, halkı bilgilendirmeye devam ediyor. Peki, Erzincan depremi sonrası Naci Görür, hangi önemli konulara dikkat çekti? İşte onun açıklamalarının detayları.
Görür, deprem sonrası yaptığı açıklamalarda, Erzincan depreminin yerel altyapı üzerindeki etkilerini ve olası artçı sarsıntıların beklentisini vurguladı. “Bu bölge, uzun yıllardır aktif bir fay hattı üzerinde yer alıyor. Sarsıntılar kesinlikle bekleniyordu, fakat şiddeti ve ardından gelecek artçıların durumu ne şekilde etkileyeceğini bilmek zor.” şeklinde konuştu. Görür, bölgede inşaat yapılırken dikkat edilmesi gereken noktaları hatırlatarak, depreme dayanıklı yapıların inşa edilmesinin önemini yineledi. Ayrıca, bina güvenliğinin artırılması adına alınacak önlemler açısından devletin işbirliğinin şart olduğunu belirtti.
Erzincan’ın, Türkiye’nin depreme en açık bölgelerinden biri olduğunu söyleyen Görür, “Bu tür büyük depremler, sadece Erzincan için değil, çevresindeki iller için de ciddi tehditler barındırıyor. Bölgede meydana gelecek yeni depremler, başka illerde de hasara yol açabilir” ifadesini kullandı. Naci Görür, özellikle geçmiş yıllardaki depremlerin, yeniden yaşanabilir olduğunu hatırlatarak halkı bilinçlendirme adına çabalarının süreceğini belirtti.
Uzman depremci Görür, Türkiye’nin deprem gerçeği ile yüzleşmesi gerektiğini, ancak bunun sadece büyük şehirlerde değil, kırsal alanlarda da farkındalık yaratılarak mümkün olabileceğini belirtti. “Doğal afetlere karşı herkesin dikkatli olması gerekiyor. İnsanlar depreme karşı ne kadar hazırlıklı olurlarsa, can ve mal kaybı o kadar azalır. Eğitim, bu noktada en önemli unsur” diyen Görür, yerel yönetimlerin de izlemeleri gereken yol haritasını çizdi. Özellikle okullarda ve topluluk merkezlerinde depreme hazırlık eğitimlerinin verilmesinin önemine vurgu yaptı.
Görür, Türkiye’nin depreme dayanıklı şehirler inşa etmesini ve mevcut yapıların yenilenmesini sağlamak adına kalıcı çözümler üretmesi gerektiğini savundu. “Eğer biz bu konuda ciddi adımlar atmazsak, ilerleyen yıllarda büyük felaketlerle yüzleşmek zorunda kalabiliriz” diyerek, halkın bilinçlendirilmesinin önemine dikkat çekti. Bunun yanı sıra, afet sonrası yardım süreçlerinin nasıl işlemesi gerektiği konusunda da görüşlerini belirten Görür, “Hukukun, insanları korumak adına yapması gerekenler vardır. Afet sonrası süreçlerde sosyal yardımların etkin şekilde dağıtılması için kapsamlı bir strateji geliştirilmelidir.” dedi.
Son olarak, Naci Görür, Erzincan depremine bağlı olarak yaşanan gelişmelere ilişkin güncel bilgiler vermeye ve halkı yönlendirmeye devam edeceğini belirtti. “Bu sadece bir başlangıç. Planlı bir şekilde ilerlemeliyiz, toplumun her kesimi ile el birliği altında çalışmalıyız” diyerek, bütün vatandaşlara çağrıda bulundu. Görür, sözlerini, “Gelecekteki olası depremlerle yüzleşmek adına hazırlıklarımızı birlikte gerçekleştirmeliyiz” şeklinde tamamladı.
Sonuç olarak, Erzincan depremi ve Naci Görür’ün görüşleri, Türkiye’nin deprem risklerini göz önünde bulundurarak, toplumsal bir bilinç oluşturmanın ve yapı güvenliğini artırmanın ne denli hayati öneme sahip olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Önümüzdeki süreçte, uzmanların açıklamalarına ve tavsiyelerine kulak vermek, felaketlerin önlenebilmesi için büyük bir fırsat sunuyor. Öğrenmek, hazırlıklı olmak ve dayanışma içinde hareket etmek, deprem gibi doğal afetler karşısında almamız gereken en etkili önlemlerin başında geliyor.