Son günlerde Yunanistan’ın başkenti Atina, Türkiye'nin savunma politikaları ve ABD'nin F-35 programına yönelik belirsiz tutumları nedeniyle kaygılı bir atmosfer içine girmiş durumda. ABD, F-35 jetlerinin Yunanistan'a satışını desteklediğini açıklarken, Türkiye'nin de programdan dışlanması konusunda net bir tutum sergileyip sergilemeyeceği hakkında karışık sinyaller veriyor. Bu durum, Yunan hükümeti ve askeri yetkilileri arasında endişeleri artırmaya devam ediyor.
Yunanistan, coğrafi konumu itibarıyla tarihi bir mücadele içerisinde. Türkiye’nin askeri gücünün artması ve özellikle son yıllardaki savunma harcamalarındaki artış, Yunan yetkililerini derinden endişelendiriyor. F-35 programının karmaşık durumu, Atina'nın güvenlik hesaplamalarını yeniden gözden geçirmesine neden oldu. Yunanistan, ABD’nin sağladığı F-35'lerin bölgedeki güç dengesine katkıda bulunacağına inanıyor, fakat Türkiye'nin de F-35 programından yararlanabileceği endişesi Yunanistan için büyük bir tehdit olarak görülüyor.
ABD’nin askeri destek politikaları çerçevesinde, Yunan hükümeti Türkiye'nin olası bir F-35 alımının bölgedeki stratejik dengeyi tamamen değiştireceğinden kaygılı. Yunan tarihindeki benzer durumlar, askeri dengelerin nasıl hızla değişebileceğini gösteriyor ve Atina'daki yetkililer, bu nedenle karar alma süreçlerinde daha temkinli olmak zorunda olduklarını düşünüyor. Ayrıca, ABD’nin Türkiye’ye yönelik olan tutumundaki belirsizlikler, Yunanistan'ın kendi savunma yeteneklerini güçlendirmeyi öncelik haline getirmesine yol açıyor.
Amerika Birleşik Devletleri, F-35 programında Türkiye’nin yerini sorgulayarak, NATO ittifakı içerisindeki müttefikleriyle ilişkilerini derinlemesine incelemek zorunda kaldı. Türkiye'nin S-400 hava savunma sistemini almasının ardından, Washington Ankara'nın F-35 programına katılımını askıya aldı. Ancak ABD’nin bu konudaki belirsiz tavrı, Yunanistan gibi diğer NATO müttefiklerinde kaygı yaratıyor. Yunan hükümeti, ABD'nin Türkiye ile olan ilişkisini dikkatle izleyerek, ulterior niyetleri ve olası askeri destek planlarını analiz ediyor.
Yunan askeri analistler, F-35’lerin bu tür belirsiz bir ortamda hangi rolü üstleneceği ve Türkiye’nin benzer havacılık yeteneklerini geliştirme çabalarının nasıl bir sonuç doğuracağı noktasında çalışmalara devam ediyor. ABD’nin, Türkiye'ye F-35 verip vermeyeceği, Yunan müttefiklerinin güvenlik stratejilerini belirleme iştahlarını da etkiliyor. Yunan yetkilileri; askeri harcamalarını artırma, ulusal güvenlik işbirliklerini geliştirme ve yeni savunma sistemleri edinme konusunda iyiden iyiye harekete geçmiş durumda.
Özellikle Fransa ile yapılan savaş uçağı anlaşmaları, Yunanistan’ın askeri kapasitesini artırma çabalarının bir parçası olarak öne çıkıyor. Yunan Savunma Bakanı, son zamanlarda yaptığı açıklamalarda, ABD'nin tutumuna rağmen Yunanistan'ın kendi savunma yol haritasını belirleyeceğini ve bunu asla ihmal etmeyeceklerini vurguladı. Bunun yanında, Türkiye'nin F-35 alımında bir ilerleme kaydetmesi halinde Atina’nın başka savunma alternatiflerine yöneleceği de belirtiliyor.
Sonuç olarak, Atina'da yaşanan bu endişeler, sadece iç siyaset değil, aynı zamanda uluslararası siyasi ilişkiler açısından da önemli bir mesele haline gelmiş durumda. Türkiye'nin savunma politikaları ve ABD’nin F-35 programına ilişkin belirsizlikler, Yunanistan'ın askeri stratejisini şekillendirmede büyük rol oynuyor. F-35 jetlerinin akıbeti, bölgedeki güç dengesinin ne yönde etkileneceği konusunda kritik bir unsur olarak öne çıkıyor. Yunan hükümeti ve askeri yetkilileri, bu karmaşık durumu en kısa sürede sağlıklı bir biçimde yönetmek zorunda kalacaklar.